2020’ye kendi adıma güzel başladım. Yeni bir yazılım şirketinde tam zamanlı olarak işe başladım.
Şirkette olağanüstü projelerde son derece güzel tecrübeler elde ettim.
Mart sonu korona virüs beni eve kilitlese de kendi kişisel projelerime daha fazla zaman ayırarak hedeflerime ulaşmada işeri hızlandırdım.
Evden çalışmak ilk başlarda eğlenceli olsa da sonlara doğru sıkılmaya başladım.
Bolca Vue.JS kullanarak şirket projesinde kullanılabilir componentler yazdım.
Multitenacy ugyulamalarla ilgili güzel tecrübeler elde ettim.
Yavaştan PHP’den JavaScript dünyasına kaymaya başladım.
Farklı alanlarla ilgili 3 güzel projemi geliştirmeye başladım. Bu projeler:
Detayları şuan yazamıyorum. Sadece şunu söyleyebilirim, 80% oranında tamamlanmayan projeleri hiç kimseye detaylı açmıyorum.
Yatak odasını yarısı ofis olacak şekilde tekrar düzenledim.
Kendime 14 maddelik manifesto hazırladım. Bu manifesto hayatımı daha verimli ve hedeflerimi daha ulaşabilir yapma adına bir dizi ritüeller ve kendim için kazanmam gereken alışkanlıkları içeriyor. Buna siz kurallar da diyebilirsiniz.
Bunları sayabilirim. 2021 yılı motivasyonum ise Vue.JS ile SPA uygulamalar yazmak diyebilirim.
Saygılar. Yeni yılınız kutlu olsun.
]]>PHPStorm
Açıkçası IDE olarak PHPStorm’u kullanmaya 2017’de başladım ve o gün bugündür halen onunla devam etmekteyim ve çok da memnunum. PHPStorm bir text editör değil. Gerçekten fullstack IDE. İçerisinde üretkenliği maksimum düzeye çıkartacak tüm araçları barındırıyor. Kimisi hızından şikayetçi; bana göre o özellikteki bir IDE için hızı son derece makul.
Resim işleme programı olarak halen Affinity Photo’yu zevkle kullanmaya devam ediyorum.
E-posta istemcisi olarak Postbox’tan Outlook’a geçiş yaptım. Bu geçişin en büyük sebebi Postbox’un yavaşlığı.
Ana arşiv bankam olarak Evernote’ı kullanmaktayım. Her şeyim orada.
Things
Todo list uygulaması içinse hem telefon hem de bilgisayarımda Culturedcode’un geliştirdiği olağanüstü güzel bir uygulama olan Things’i kullanıyorum. İnanın bazen bu uygulamasız iş takibimin nasıl olacağını düşünmek bile istemiyorum.
Yazı yazmak için kullandığım editör programım ise iAWriter.
Agenda
Bunun haricinde tarih odaklı, ajanda tarzı notlarımı tutmak için de yeni keşfettiğim Agenda uygulamasını kullanıyorum.
MindNode 5
Bir proje üzerinde çalışırken beynimde dağınık düşüncelerin zihin haritasını çıkartmak için MindNode 5’i kullanıyorum.
Açıkçası Swift dilinde biraz daha derinleştim ve onunla gizli bir uygulama geliştiriyorum. İleride bu projeden blogumda da bahsederim inşallah.
JavaScript gerçekten derya. Vue framework’ünü öğrenme girişimim 2018’de başladı ve halen devam etmekte.
Bunlar haricinde yazılım prensibleri ve dizayn şablonları (design patterns) meselelerine ciddi manada eğildim. Artık yazdığım kodlarda bu prensiplere uyarak yoluma devam ediyorum.
Açıkçası 2018’de temelini attığım tüm dillerde derinleşmem bu yılda devam edecek. Mesela Swift dilini kullanarak geliştirdiğim bir uygulamamı yakın zamanda App Store’da yayınlayacağım.
Artık tüm web projelerimin arabirim kısmında JavaScript ile yazılan Vue framework’ünü kullanacağım. HTML/CSS ‘de daha derinleşmeye çalışacağım ve bol bol tasarımla alakalı kitap ve makale okuyacağım. Her ne kadar back-end önemli olsa da kullanıcı front-end’e göre karar veriyor. Çünkü tüm kullanıcı deneyimleri front-end’de gerçekleşiyor ;-)
Test-Driven Development, Document Driven Development konularında araştırma ve öğrenme çalışmalarım halen devam ediyor ve 2019 boyunca da devam edecek. Yıl sonu hedefim temiz , anlaşılır kısaca solid prensiplerine uygun kodlar yazarak programlamayı sanat düzeyinde kullanabilmeye çalışmak olacaktır. O yüzden Github’da open source projeler yayınlamaya çalışacağım ve bazı Open Source projelere katkıda bulunacağım inşallah.
Vira bismillah diyerek yeni bir sayfa açarak temiz ve verimli bir başlangıç yapmak ümidiyle…
]]>Tecrübeyi bağışıklık aşısına benzetiyorum; hani bazı virüslere karşı vücudumuzun direncini ve bağışıklığını artırmak için enjekte edilir ya aynen onun gibi belki gelecekte başıma gelecek bazı zor durumları hızlı atlatmayı ya da teğet geçmeyi öğretiyor.
İşte 2017’de bu bağışıklık aşısından bol bol yedim. Biraz acıdı ama olsun, varsın acısın! Yeter ki gelecekte aynı hataları yapmayayım. Ya da kriz anında daha istikrarlı, öz güvenli iş göreyim.
2018’i bu perspektifte değerlendirirsem, itiraf etmeliyim ki beklentilerim var. Başarıyı umuyorum. Güzel düşünen güzel görür kaidesiyle pozitif düşünmem gerektiğini biliyorum. Pozitif enerjiye çok inanıyorum, çevremizdeki her şeyin bir enerjisi olduğuna ve bu enerjinin pozitif ve negatif insan üzerinde etki oluşturduğuna inanıyorum.
Artık eskiye çok takılmamak gerekir. Emin bir şekilde geleceğe, hedeflere ilerlemek gerekir. Hep pozitif düşünerek. Düşüncelerim bu yönde hep…
Bilgi çağındayız. Teknoloji her yerde. Bir şelale gibi bilgi fışkırarak, tazyikli su gibi çıkıyor. O suya kafayı tutsam, koparıp atar. Bu yüzden yaklaşımım şu: Cımbızla işime yarayan bilgileri o şelaleden bir zerafetle, çekip almak. Böyle bir çağda yaşıyoruz. Bilgiyi bu çağda öğrenme felsefem de budur.
Bazen her şeye atlıyorum öğrenmek için. Sonra da kendi kendime kızıyorum. Yukarıdaki şelale örneğim geliyor aklıma. Stratejili ve metodlu olmayı önemsiyorum. Aslında çok çalışmaktansa az ve verimli çalışmanın savunucularındanım.
2017’de beni en çok motive eden şeylerden biri de Information Technology alanında doktoramı başarıyla bitirmem oldu. Zorlu bir süreçten sonra tüm engelleri aşarak “Ph.D” ünvanını elde ettim. Bu durum bana olağanüstü özgüven ve moral verdi.
2018’de 2 projeyi yürürlüğe sokacağım. Bir tane de IOS için mobil uygulama geliştireceğim.
Yazılım dünyası açısından 2018’de şunları hedefliyorum:
Html5, ve CSS3’ün tüm inceliklerini öğrenmeyi
Ayrıca işim ile ilgili daha cesur adımlar atmayı düşünüyorum. Daha özgür olmayı ve daha fazla kazanmayı hedefliyorum.
Çevrem ile ilgili olarak da 2018’i daha sosyal yaşamayı arzuluyorum. İşim buna engel olmamalı. Engel dersem olur; kendimi engel olmadığına inandırırsam olmaz ;-)
Hayatımda yeni bir sayfa açmayı umuyorum. Allah’ın izniyle başaracağıma inanıyorum… Vesselam.
%80 of the goals were succefully achived in 2017 so I’m happy. I have had self-confidence. It has affected to my future goals also. I will confidently fullfill my 2018’s goals.
Before mentioning 2018’s goals, let’s continue what I did, experienced and learned in 2017:
Happy new year!
]]>İşte bu yaz Eşimle Palawan adaları seyahatimiz, beni tam da Black & Sails ortamına götürdü. Palawan, tarif etmekte zorlanacağım güzellikte bir şehir. Merkezi, Puerto Princesa. Fakat can alıcı güzellikteki yerleri El-Nido bölgesinde. 4 günlük seyahatim boyunca birbirinden güzel adalarını gezdim, yüzdüm, kod yazdım, tefekkür ettim.
Öğle yemeğini bir adada, sahil kıyısında, yarı denizin içinde yaptım(Bildiğin insansız bir ada). Mürekkep balığını tadıp, Lapu - Lapu yedim. Fotoğraf makinamla bol bol fotoğraf çekip notlar aldım.
Güzel insanlarla sohbet ettim. En güzel kumsala sahip adalarında yüzdüm. Kısaca sıradışı bir dört gün yaşadım. Seyahatim yorucu olsa da değdi.
Oralara yolunuz düşerse uçağınızın iniş yapacağı ilk yer Princesa Puerto bölgesi. Puerto Princesa, Palawan’ın merkezi. Bu kısımda de gezilecek yerler olsa da en can alıcı kısımlar El-Nido bölgesinde. Karayoluyla 6 saat gibi sürüyor. Bütçenize uygun orta güzellikte bir otele yerleştikten sonra yapacağınız ilk iş private turlara göz atmak olmalıdır. Bu turlardan isterseniz hepsini deneyin, isterseniz de gözünüze kestirdiğiniz en iyi paketi seçin.
Filipinler demek, deniz demek, balık demektir. Yani adalar ülkesi olan bu ülkede istediğiniz lokantada istediğiniz türden balık bulabilirsiniz. Uzakdoğu mutfağı biz Türklerin damak tadına çok uygun olmasa da balık balıktır ve helal-haram noktasında da en sıkıntısız yemektir diyebilirim. El-Nido’da bolca balık yersiniz ve taze tropikal meyve sularından içersiniz. Ben 11 yıldır buralarda yaşadığım için Filipin mutfağıyla ilgili bir sorunum yok :)
Son durağımız tekrar Puerto Princesa oldu ve Hue Hotels and Resorts adında sıradışı tasarımı olan bir otelde konakladık. Oteli çok beğendim. 3 yıldızlı bir otel olmasına rağmen Puerto Princesa gibi bir yerde bana 5 yıldızlı bir otel deneyimi yaşattı. Robinson Mall’e de yakın olması cabası.
Otelde kapı numaralarını sanatsal bir zevkle gölgeden oluşturmayı başarmış bir otelden bahsediyoruz. Hayatımda başka hiç bir yerde görmediğim konsepte sahip bir oteldi.
Kısaca 4 günü haz alarak yaşadığım bir seyahat oldu. Bu tip tatiller iş yoğunluğunuzun sizde oluşturduğu yıpratmayı bir çırpıda temizleyiveriyor. Mutlaka yoğun bir stres yorgunluğuna maruz kaldığınız an en az 4-5 gün tatile çıkmalısınız.
]]>